MAMEKİ

Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.
MAMEKİ

DERSİMLİLERİN FORUMU


    Nazım Hikmet - Güneşi Içenlerin Türküsü

    ugur_bjk_62@hotmail.com
    ugur_bjk_62@hotmail.com
    Admin


    Mesaj Sayısı : 12
    Yaş : 30
    Nerden : Dersim
    Kayıt tarihi : 16/12/08

    Nazım Hikmet  -  Güneşi Içenlerin Türküsü Empty Nazım Hikmet - Güneşi Içenlerin Türküsü

    Mesaj  ugur_bjk_62@hotmail.com Ptsi Ara. 29, 2008 3:28 pm

    Bu bir türkü:-
    toprak çanaklarda
    güneşi içenlerin türküsü!
    Bu bir örgü:-
    alev bir saç örgüsü!
    kıvranıyor;
    kanlı; kızıl bir meş'ale gibi yanıyor
    esmer alınlarında
    bakır ayakları çıplak kahramanların!
    Ben de gördüm o kahramanları,
    ben de sardım o örgüyü,
    ben de onlarla
    güneşe giden
    köprüden
    geçtim!
    Ben de içtim toprak çanaklarda güneşi.
    Ben de söyledim o türküyü!

    Yüreğimiz topraktan aldı hızını;
    altın yeleli aslanların ağzını
    yırtarak
    gerindik!
    Sıçradık;
    şimşekli rüzgâra bindik!.
    Kayalardan
    kayalarla kopan kartallar
    çırpıyor ışıkta yaldızlanan kanatlarını.
    Alev bilekli süvariler kamçılıyor
    şaha kalkan atlarını!


    Akın var
    güneşe akın!
    Güneşi zaptedeceğiz
    güneşin zaptı yakın!


    Düşmesin bizimle yola:
    evinde ağlayanların
    göz yaşlarını
    boynunda ağır bir
    zincir
    gibi taşıyanlar!
    Bıraksın peşimizi
    kendi yüreğinin kabuğunda yaşayanlar!

    İşte:
    şu güneşten
    düşen
    ateşte
    milyonlarla kırmızı yürek yanıyor!

    Sen de çıkar
    göğsünün kafesinden yüreğini;
    şu güneşten
    düşen
    ateşe fırlat;
    yüreğini yüreklerimizin yanına at!


    Akın var
    güneşe akın!
    Güneşi zaaptedeceğiz
    güneşin zaptı yakın!


    Biz topraktan, ateşten, sudan, demirden doğduk!
    Güneşi emziriyor çocuklarımıza karımız,
    toprak kokuyor bakır sakallarımız!
    Neş'emiz sıcak!
    kan kadar sıcak,
    delikanlıların rüyalarında yanan
    o «an»
    kadar sıcak!
    Merdivenlerimizin çengelini yıldızlara asarak,
    ölülerimizin başlarına basarak
    yükseliyoruz
    güneşe doğru!

    Ölenler
    döğüşerek öldüler;
    güneşe gömüldüler.
    Vaktimiz yok onların matemini tutmaya!


    Akın var
    güneşe akın!
    Güneşi zaaaptedeceğiz
    güneşin zaptı yakın!


    Üzümleri kan damlalı kırmızı bağlar tütüyor!
    Kalın tuğla bacalar
    kıvranarak
    ötüyor!
    Haykırdı en önde giden,
    emreden!
    Bu ses!
    Bu sesin kuvveti,
    bu kuvvet
    yaralı aç kurtların gözlerine perde
    vuran,
    onları oldukları yerde
    durduran
    kuvvet!
    Emret ki ölelim
    emret!
    Güneşi içiyoruz sesinde!
    Coşuyoruz,
    coşuyor!..
    Yangınlı ufukların dumanlı perdesinde
    mızrakları göğü yırtan atlılar koşuyor!


    Akın var
    güneşe akın!
    Güneşi zaaaaptedeceğiz
    güneşin zaptı yakın!



    Toprak bakır
    gök bakır.
    Haykır güneşi içenlerin türküsünü,
    Hay-kır
    Haykıralım!

    NAZIM HİKMET



    VATAN HAİNİ

    "Nâzım Hikmet vatan hainliğine devam ediyor hâlâ.
    Amerikan emperyalizminin yarı sömürgesiyiz, dedi Hikmet.
    Nâzım Hikmet vatan hainliğine devam ediyor hâlâ."
    Bir Ankara gazetesinde çıktı bunlar, üç sütun üstüne, kapkara haykıran puntolarla,
    bir Ankara gazetesinde, fotoğrafı yanında Amiral Vilyamson'un
    66 santimetre karede gülüyor, ağzı kulaklarında, Amerikan amirali
    Amerika, bütçemize 120 milyon lira hibe etti, 120 milyon lira.
    "Amerikan emperyalizminin yarı sömürgesiyiz, dedi Hikmet
    Nâzım Hikmet vatan hainliğine devam ediyor hâlâ."

    Evet, vatan hainiyim, siz vatanperverseniz, siz yurtseverseniz, ben yurt
    hainiyim, ben vatan hainiyim.
    Vatan çiftliklerinizse,
    kasalarınızın ve çek defterlerinizin içindekilerse vatan,
    vatan, şose boylarında gebermekse açlıktan,
    vatan, soğukta it gibi titremek ve sıtmadan kıvranmaksa yazın,
    fabrikalarınızda al kanımızı içmekse vatan,
    vatan tırnaklarıysa ağalarınızın,
    vatan, mızraklı ilmühalse, vatan, polis copuysa,
    ödeneklerinizse, maaşlarınızsa vatan,
    vatan, Amerikan üsleri, Amerikan bombası, Amerikan donanması topuysa,
    vatan, kurtulmamaksa kokmuş karanlığımızdan,
    ben vatan hainiyim.
    Yazın üç sütun üstüne kapkara haykıran puntolarla :
    Nâzım Hikmet vatan hainliğine devam ediyor hâlâ.

    Hapiste Yatacak Olana Bazı öğütler
    Dünyadan, memleketinden, insandan
    umudum kesik değil diye
    İpe çekilmeyip de
    Atılırsan içeriye,
    Yatarsan on yıl, on beş yıl
    Daha da yatacağından başka,
    'Sallansaydım ipin ucunda
    Bir bayrak gibi keşke**
    Demiyeceksin,
    Yaşamakta ayak direyeceksin.
    Belki bahtiyarlık değildir artık,
    Boynunun borcudur fakat,
    Düşmana inat
    Bir gün fazla yaşamak.

    İçerde bir tarafınla yapayalnız kalabilirsin,K
    Kuyunun dibindeki taş gibi.
    Fakat öbür tarafın
    Dünyanın kalabalığına
    Öylesine karışmalı ki,
    Sen ürpermelisin içerde,
    Dışarda kırk günlük yerde yaprak kımıldasa.
    İçerde mektup beklemek,
    Yanık türküler söylemek bir de,
    Bir de gözünü tavena dikip sabahlamak
    Tatlıdır ama tehlikelidir.

    Tıraştan tıraşa yüzüne bak,
    Unut yaşını
    Koru kendini bitten,
    Bir de bahar akşamlarından;
    Bir de ekmeği
    Son lokmasına dek yemeği,
    Bir de ağız dolusu gülmeyi unutma hiçbir zaman.
    Bir de kimbilir,
    Sevdiğin kadın sevmez olur,
    Ufak bir iş deme,
    Yemyeşil bir dal kırılmış gibi gelir,
    İçerdeki adama.
    İçerde gülü, bahçeyi düşünmek fena,
    Dağları, deryaları düşünmek iyi.
    Durup dinlenmeden yazmayı,
    Bir de dokumacılığı tavsiye ederim sana,
    Bir de ayna dökmeyi.
    Yani içerde onyıl, on beş yıl,
    Daha da fazla hatta
    Geçirilmez değil,
    Geçirilir,
    Kararmasın yeter ki
    Sol memenin altındaki cevahir!

    NAZIM HİKMET

      Forum Saati Paz Mayıs 19, 2024 4:50 pm